Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı: Önleme ve Tarama Yöntemleri

Blog Image
Ocak ayı, rahim ağzı kanseri farkındalık ayı olarak kutlanıyor. Bu yazıda, rahim ağzı kanserinin önlenmesi ve tarama yöntemleri hakkında bilgi verilmektedir.

Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı: Önleme ve Tarama Yöntemleri

Her yıl ocak ayında rahim ağzı kanseri farkındalık ayı olarak çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu yıl da pek çok yerde rahim ağzı kanserine karşı farkındalık oluşturmak için çeşitli kamu çalışmalarına başlanmıştır. Rahim ağzı kanseri, jinekolojik kanserler arasında taranabilen ve önlenebilen tek kanser türüdür. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, serviks kanseri, kadınlarda en sık görülen dördüncü kanser türüdür.

Rahim ağzı kanserinin yaygın olmasının önlenmesi için basit yollar bulunmaktadır. Bu yollar arasında düzenli tarama ve takip yer alır. Rahim ağzı kanserini, kanser öncesi dönem ve kanser dönemi olarak iki aşamada incelemek mümkündür. Kanser tanısı konmadan önce yapılacak müdahaleler, hastaların büyük bir kısmının bu kanser türüne yakalanmasını engelleyebilir.

Serviks Kanseri Nedir?

Rahim, kadınların üreme sisteminin önemli bir parçasıdır ve alt bölgesi serviks olarak adlandırılır. Serviks, rahim ile vajina arasında yer alır ve doğum sırasında bebeğin dışarı çıkmasını sağlar. Rahim ağzı kanserinin temel nedeni HPV enfeksiyonudur. Her HPV pozitif kadın kanser olmayabilir, ancak rahim ağzı kanserinin büyük bir kısmında HPV pozitifliği tespit edilmektedir.

HPV'nin 200'den fazla türü bulunmaktadır. Ancak, rahim ağzı kanseri ile ilişkili olan sadece 15 yüksek riskli tür vardır. Bu türlerden tip 16, tip 18 ve tip 45, Türkiye'de de rahim ağzı kanseri ile en çok ilişkilendirilen türlerdir. HPV enfeksiyonu, rahim ağzındaki sağlıklı hücrelerin DNA yapısında değişiklikler meydana getirir ve bu süreç kanser gelişimini başlatır.

Düzenli Pap Smear Testi ile HPV Testi Hayat Kurtarır

Cinsel hayatı başlayan her kadının düzenli aralıklarla jinekolog kontrollerine gitmesi önerilmektedir. 30 yaşına kadar 3 yılda bir Pap Smear testi yaptırılması, 30 yaş sonrasında ise herhangi bir sorun çıkmaması durumunda 3 yılda bir Pap Smear testi ve 5 yılda bir HPV testi yapılması tavsiye edilmektedir. Pap Smear testi, rahim ağzından alınan örneklerin laboratuvar ortamında incelenmesi işlemidir.

Eğer Pap Smear testinde hücre bozulmaları tespit edilirse, HPV testi yapılır. Pozitif sonuç alınması durumunda hasta jinekoloji onkoloji servisine yönlendirilir ve takip süreci başlatılır. Bu süreç, rahim ağzındaki hücre bozulmalarının şiddetini belirlemek için kolposkopi ve biyopsi işlemlerini içerir.

Kanser Öncesi Evre Önemli

HPV'ye bağlı rahim ağzındaki hücre bozulmaları tespit edilirse, bu lezyonların şiddeti belirlenir. Düşük şiddetli hücre bozulmaları CIN 1, orta şiddetli bozulmalar CIN 2, yüksek şiddetli bozulmalar ise CIN 3 olarak adlandırılır. Bu adlandırmalar kanser değildir, ancak kanser olma ihtimali olan bozulmalardır. CIN 1 seviyesindeki lezyonlar, özellikle 30 yaş altındaki hastalarda kendiliğinden iyileşebilir.

Düzenli muayene ve takip sayesinde, CIN 1, CIN 2 veya CIN 3 seviyesindeki hastalar, kanser olmadan cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. Düzenli tarama ve testlere katılmayan hastalar için durum daha karmaşık hale gelir ve kanser tedavi programı hazırlanması gerekebilir.

Rahim Ağzı Kanseri İçin Risk Oluşturan Durumlar

Yüksek riskli HPV türleri ile pozitif olmak, sigara kullanmak, çok fazla doğum yapmak, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip olmak gibi durumlar rahim ağzı kanseri riskini artırır. Ayrıca, bağışıklık sisteminin zayıf olması, erken yaşta cinsel ilişki yaşanması ve korunmasız cinsel ilişki de risk faktörleri arasında yer alır.

Rahim ağzı kanseri ile HPV ilişkisi, bilim dünyasında önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. HPV enfeksiyonunu durdurmak, rahim ağzı kanserinin önlenmesi açısından kritik bir adımdır. İlk HPV aşısı 2006 yılında piyasaya sunulmuş ve bu aşı, hem erkeklere hem kadınlara uygulanabilen bir koruma yöntemi olarak öne çıkmaktadır.

Sonuç ve Öneriler

Rahim ağzı kanserinin önlenmesi için düzenli tarama ve testlerin yapılması hayati önem taşımaktadır. Cinsel hayatı başlayan her kadın, düzenli olarak Pap Smear testi yaptırmalı ve hücre bozuklukları saptandığında takip süreçlerine devam etmelidir. Bu sayede, rahim ağzı kanserine yakalanmadan iyileşmek mümkündür.

Geç tanı almak ve taramalara devam etmemek, rahim ağzı kanseri riskini artıran en önemli faktörlerdir. Eğer düzenli test yaptırılmıyorsa veya şiddetli bel ya da sırt ağrısı, kilo kaybı gibi belirtiler varsa, bir jinekoloğa başvurulması önerilmektedir.